Serhan Devran, 2012 yılında San Francisco'da fotoğrafçılığı keşfetti.

Jack Kerouac'ın ayak izlerini takip ederek, elinde dijital kamerasıyla "batının Paris'i" kentinin dolambaçlı sokaklarında yürüdü.

Ancak bir yıl sonra İstanbul'a döndüğünde gerçek tutkusunu keşfetti: analog fotoğrafçılık.

O andan itibaren, yalnızca film fotoğrafçılığı sanatına ve geliştirme yöntemlerine odaklanmak için dijitali bıraktı.

Hassasiyet ve sabrın birleştiği bu fotoğrafın tekniklerini başka bir zamandan öğrendiği için Sirkeci büyükleriyle irtibat halindedir.

Bugün dünyanın sokaklarına ve özellikle İstanbul'a olan tutkusunu paylaşıyor.